Yemezsen Ağlarım

 

Yeme içme konusunda neden bu kadar ısrarcıyız?

Bir insanın bedeni kendi sorumluluğundadır. Sağlığına zarar verdiğinde, haram ve helale dikkat etmediğinde hesabını kendi verecektir. Bırakalım da insanlar yediklerine ve içtiklerine kendileri karar versin.

Misafire ikram hem dinimizde hem de kültürümüzde vardır, güzeldir.

Lakin karşıdaki istemiyorsa da ısrar etmemekte fayda var. Belki gerekçesini söylemek istemeyebilir. Zîrâ günümüzde yiyeceklerimize pek çok şüpheler karışmaktadır. Ayrıca insanların sağlık durumları da farklı farklıdır.

Mesela ben acı ve aşırı baharatlı yemekleri yemem. Bunun sağlığıma zarar verip vermediğini de bilmiyorum. Ama daha ağzını bile yakan bir şeyi insan niye içine göndermeye çalışır bir anlam veremiyorum. :)

 

Netice olarak;

İkram edin, ısrar etmeyin.

İçki, Kumar, Fal

90- Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili putlar, kısmet çekilen zarlar ancak ve ancak şeytan işi murdar şeylerdir. Onun için bunlardan sakının ki, felâha eresiniz.

91- Şeytan, şarap ve kumarda ancak ve ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz vaz geçiyorsunuz değil mi? 

Mâide Sûresi

Namus

Bir zamanlar abdesthânede kendisine refâkât eden su testisi kırılınca ağlayan velîler vardı.

Şimdi hergün hayat arkadaşını değiştirenler var.

Biri Allah'ın (c.c.) velîsi

Biri nefsinin kölesi.

Ayak Kayması

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismi ile

94- Yeminlerinizi, aranızda bir fesad vesilesi yapmayın ki, sonra sağlam basmışken ayak kayar da, Allah yolundan saptığınız için (dünyada) fena bir acı tadarsınız. (Ahirette de) size büyük bir azab olur.

Nahl Sûresi

Mikro Dünyalar

Mikroskop altında çekilmiş bazı videolar izledim. İlgimi çekiyor böyle şeyler. Küçücük varlıkların bir şeyler yutup içlerinde görünmesi çok eğlenceli oluyor. Cenab-ı Hakk neler yaratmış diyor insan. İzlemenin rahatlatıcı bir etkisi var. Bolca hareket var ama büyük dünyanın gürültüsü patırtısı yok sanki burada. Daha doğrusu biz duyamıyoruz.

Buradan bakabilirsiniz siz de.

Ve içimizde de bunlardan bir çok var. Her insanın içindeki canlıların farklılık gösterdiğini öğrendiğimde de şaşırmıştım doğrusu. İnsanların hep parmak izlerinin farklı olduğundan bahsediliyor ama aslında hiçbir şeyimiz aynı değil.

Hz. Ali efendimizin (k.v.) bir sözü vardı.

"Sen kendini küçük bir cisim sanırsın. Ama en büyük âlem sende gizlidir."

Bu söz kimbilir ne çok mânâlar ifâde ediyordur. 

Yukarıda gördüğünüz fotoğraflar da ağaçlarda gördüğümüz mantarlardan.

Büyüteç gibi bir cihaz vardı, onunla çekmiştim yıllar önce.

Oyun

 

 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismi ile

 

64- Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, gerçek hayat odur. Ama bilselerdi.

Ankebut Sûresi

 

 

Gürîzân

Gürîzân Farsça bir kelime.

Kaçan mânâsında.

Anlamı yanına gelen kelimelere göre değişir.

Gerçek ismim ise, Türkçe'de kelime olarak çok fazla kullanıldığı için hiç araştırma lüzûmu hissetmemişim. Türkçe zannediyordum. Zaten ilkokulda ismimden bir çok kişi vardı sınıfta ve ayırd edilmek için bir lakab takılmıştı bana. Diğerleri nasıl oluyorsa ayırd ediliyordu da bir ben edilmiyordum nedense. Sesiniz soluğunuz çıkmıyorsa her yerde eziliyorsunuz zaten. Öğretmenler de ömür boyu iyi hatırlanmak istiyorsa, çocuklara lakab takmasınlar.

Okul hayatım bitince bu sorunum bitti zannetmeyin. Hep içimde kalmıştır bu zorbalık. Bakın buraya bile sitem ediyorum. :)

Neyse artık gerçek ismimle de barışığım. Çünkü biraz geç de olsa ismimin Farsça olduğunu öğrendim. Arabî harflerle yazılabiliyor olması hoşuma gidiyor çünkü.